Oje Saklama ve Ömrünü Uzatma ile ilgili 5 Altın Öneri

Herkese kocaman merhabaaa

Okulun gayet yoğunlaşmasıyla maalesef yazılarımı hep böyle geç saatlerde girmek zorunda kalıyorum.Uyan işlerini hallet derse git gel derken hoop bu saat olmuş.(an itibari ile 00:51)

Bu yıl Kurban Bayramı tatili 29 Ekim vesaire derken sanki tam olarak yerleşemedim bir türlü hayatıma.
Neyse efenim işte şimdi yeşil çay eşliğinde kucağımda minik kızım Chen’le size bu yazıyı hazırlıyorum.
Ojelerimi silerken aklıma geldi ojeler nasıl saklanır nasıl ömrü uzatılır yazayım diye

.


Kendimi bildim bileli oje delisi bir insanım,evet deliyim o minik rengarenk şişelere.Hepimizin ilk kozmetikleri ojelerdir ve genelde kırmızı /pembe ile başlar bu serüven.Oje bir kadının olmazsa olmazıdır.Evet fondötensiz olur ojesiz olmaz.

Durum bu oluncada Türkan Şorayın Sinema kuralları gibi oje saklama kuralları geliştirdim kendime.İşte yıllar süren Ar-Ge çalışmamı paylaşıyorum sizlerle

İlk kural : Ojeleri asla açık havada kullanma !!! Evet gerçekten rüzgarın açık havanın anında bir bozucu etkisi var ojelerin üzerinde.Hemen ağdamsı yapıya ulaştırıyor ve o en sevdiğiniz ojeyi balkonda sürerken hayatını sonlandırabiliyorsunuz.Ekstra üşengeç ben balkonda otururken sırf ojem kurumasın diye kalkar içerde sürerim.

İkinci Kural : Ojeleri saklarken o düzenli temiz mi temiz ev kızı ruhunu bırakacaksın güzelim.Sürekli aynı pozisyonda duran ojeler de de her likit materyalde olduğu  gibi dibe çökme oluşuyor ,buna ilaven  bir çok oje artık metal bilye de içermediği için karıştırmak çok zor ve ömrü kısalıyor.Oyüzden Düzensiz bırakın ve aradığınız ojeyi bulurken diğerlerinin de şeklini değiştirmiş olun

Üçüncü Kural : Ojelerde cilde benzer güneş sevmezler onları kapalı bir kutuda saklayalım ki bozulmasınlar

Dördüncü Kural : O çok sevdiğimiz oje koyulaştığında ve tam da onu sürmek için elimize aldıysak  geri bırakamıyoruz.İşte tam bu anda kimyanın benzer benzeri çözer prensibine dayanan ama  en iyi kimyager olan biz kadınların deneme yanılma yöntemiyle bulduğu asetonu bir kenara bırakın.Onun yerine  size minicik nacizane tavsiyem Kalyon’un oje çözücüsü var  3-4 tl birşeydi sanırım alın onu ojeleriniz bozulmasın.Çünkü asetonla maalesef ömrü çoook kısalıyor

Beşinci Kural :Yapmadığım bir yöntem ama belki sizin daha az ojeniz varsa yapabilirsiniz.Bir kaç tane çok sevdiğim Türkiye de satılmayan ojemde yapmıştım.Ojelerimizin kapakla şişe arasında kalan zamanla taşan kısmı kuruyor ve kapağın kapanmasını engelliyor bunların da a temizlenmesi ojenin ömrünü uzarıyor.Ben genelde taşırmamaya özen gösteriyorum böylelikle temizlemeye gerek kalmıyor

    Bunlar benim keşiflerim eee bir de tabii herkesin bildikleri var :

      *  Kapağı iyice kapatmak

      * Kullanmadan önce çalkalamak

      * İçlerine herhangi bir sıvı karıştırmamak

Böyle işte 

Efendim son olarak da Oje kimliktir,giysilerinize karışılabilinir ofise free-friday dışında hep resmi giyinerek gidebilir,elbiseleriniz mecburen sizden başka biri olabilir ama ojeleriniz asla öyle değildir.Küçücük bir dokunuşla,renkle desenle kimliğinizi yansıttığınız özgürlük elçileridir ojeler .Cesur yürek e bağlamadan geçeyim en iyisi sonlandırayım postu .Evde onlarca ojem var ama oje atmaktan nefret ediyorum.

Bozulduklarında elbette çöpe yolluyorum ama bu süreç ne kadar uzarsa o kadar iyi.Rengarenk şirin şirin dururlarken nasıl kıyıp atayım çöpe onları.Umarım bu post size yardımcı olmuştur.

Peki ya siz nasıl saklıyorsunuz ojelerinizi ? Var mı sizin kendi keşifleriniz ?Vars aseve seve uygulamak isterim.Peki benim bu yöntemlerimden herhangi birini siz de uyguluyor musunuz ? 

Şimdilik Hoşçakalın

Hep Mutlu Kalın